Diriliş Ertuğrul 125. bölüm özet. Ertuğrul Dragos'un peşinde

Umur beyin ölümünden Gündüz'ü sorumlu tutan İlbilge etrafa tehditler savurunca Ertuğrul obada ve Söğüt'te herkesi alarma geçirir. Oğlunun da görüldüğü yerde tutuklanıp hiç bir yere götürülmemesini emreder. gerçekten de hana saldırı olur. Saldırıyı bastırır. "Suçluyu kendi oğlum bile olsa ben cezalandıracağım bu size düşmez. Bundan sonra bir Kayı alpine bile pusat çekersiniz affetmem" der

Mergen ve Turgut'un casus olduğunu anlayan Moğol hemen onları bağlar ve döverek sorgulamaya başlar. İkisi de bir isim vermez. Adamlar kendi aralarında konuşurken Teokles'in Bizans kralı için casusluk yaptığını ve Dragos ismindeki kişinin Söğüt'ü almak için kalkışma yapacağını duyarlar. Teokles bu haberi krala götürecekken kaybolmuş

Gündüz ise bu olanlardan habersiz kendisini temize çıkarmak için kaçmayı planlar. Arkadaşı Çağrı'dan yiyecek ve kıyafet ister. Bamsı Çağrı'yı sıkıştırıp "Gündüz'ü kurtarmak için bana yardım et. yerini söyler" der. Çağrı Gündüz'ü ele vermez ama Bamsı çocuğun peşine alp takar. Alp Çağrı'yı takip edip bulur ama Dragos'un adamı onu oyalayıp Gündüz'ün kaçması için zaman kazandırır

İlbilge; ağabeyi Beybolat'a haber yollar. Ondan yardım ister. Göç etmekte olan obasını durdurup intikam ve cenk için oraya gelmesini ve alp yardımı ister

Dragos'un adamları pazardan sorumlu Mikis'e gidip öldürmekle tehdit ederler. Adam yine de Ertuğrul'a ihanet etmeyince karısı ve oğlunun eşyalarını verip onları rehin tuttuklarını söyler. Mikis ertesi gün sormasına rağmen olanları anlatmaz. Ertuğrul bu sefer Mikis'ten tahkikati genişletmek için son bir yılda Söğüt'e gelen herkesin listesini ister

Ertuğrul Artuk beyle beraber cinayeti, olay yerini tetkik eder. "O kadar kişiyi öldürdükten sonra hiçbir etki altında değilken hançeri neden ortalığa bıraksın" der. Hanı İlbilge ve alplerine bırakır ki acılarını yaşasınlar taziyeleri kabul etsinler. Kadına da kendi hançerini verip inanmıyorsa onu öldürebileceğini söyler. İlbilge kontrolü Ertuğrul'a bırakmayı kabul eder.

Çağrı'yı takip edip dükkanının arkasında bekleyen Osman; abisini önce dönmeye ikna etmeye çalışır; sonra ona göz kulak olmak için onunla gider. Onların güneye gittiğini öğrenen Dragos Ertuğrul ve adamlarının kuzeye onları bekleyen kendi adamlarının tuzağına düşmesini sağlar. İlbilge'ye ise bir dükkanda görüldüğünü herhalde Ertuğrul'un sakladığını söyler. Dükkana gittiklerinde Gündüz'ün eski kıyafetlerini bulurlar. Dragos'un adamı İlbilge'ye Ertuğrul'a söylediğimi söylemeyin diyerek Osman'la Gündüz'ün güneye gittiğini söyler.

Turgut alp ve Mergen iplerinden kurtulup Moğolları öldürüp anahtarı alırlar. Teokles ile ilgili şeyleri anlatmak ve anahtarı vermek için Ertuğrul'a doğru yola çıkarlar.

Hayme ana Evdokya'ya babasının zehirlendiğini söyler ve kıza sorular sorar. Kız hiç bir şey anlatmaz. Küçük kardeşi ile babasının söylediği gibi tekfura gitmeyi planlar. Obadan kaçarlar ama o sırada Dragos'un adamları onları zaten takip etmektedir. Kızlara saldırırlar ama biri adamlara ok atmaya başlar. Muhtemelen obaya doğru giden Osman bir kez daha onları kurtaracak

İlbilge doğru iz üzerindedir. Osman obaya gidip azık getirmek için Gündüz'den ayrılır. İlbilge Gündüz'ü yakalar ama çocuk direnir.  Ertuğrul ve adamlarına ise pusu kurmuş kalabalık bir grup saldırır. Ertuğrullar adamları etkisiz hale getirirken başları olan Kara bela lakaplı kişiyi Ertuğrul yakalar ve "De bakalım Dragos denen hain kim?" der.