İstanbullu Gelin 55. bölüm özet. Adem; Boranları zorlamaya devam ediyor

Boranlar İstanbul'daki yeni hayatlarına Nişantaşı da Ülfet'in apartman dairesinde yaşayarak adım atarlar. Faruk eski arkadaşı Okan'ın yanında işe başlar ama artık ofiste sıradan bir çalışandır. Okan'ın kendisine layık gördüğü herkesle beraber çalıştığı alanda Faruk zor anlar yaşamaktadır. Gürültü ve saçma konuşmalar onu daha da gererken Okan'ın müşterilerle olan bütün sunumu üzerine yıkması da olaya tuz biber eker. Faruk her şeye katlanmakta ama bu durum onu germektedir.

Adem Süreyya ile konuşup kadını Dilara'yı kendisi ile konuşmaya ikna etmesini ister. Süreyya buna yanaşmayınca cafeden gitmesine izin vermez. Dilara durumu öğrenince hemen oraya gider. Sanem teyze hemen Faruk'a haber verir. O da hemen cafeye gider. Adem ve Dilara yüzleşirken Faruk da Adem'e karısından uzak durması konusunda hiddetle çıkışır

Adem hemen soluğu Ülfet halanın yanında alır. Ülfet ona Fikret'in saldırısı gibi Faruk'un saldırısını da polise bildirmesi gerektiğini söyler. Adem bu fikri sever.

Taşındıkları yeni semtteki kıyafetler ve alış veriş yapan insanların büyüsü İpek'i kendinden geçirir. Eski günlerin ışıltısını hissetmek ister. Ülfet halanın butiğinde kendisini kaptırıp alışveriş yapar. Kredi kartını bulamayınca kasada kalmayı kendisine yediremeyip ücreti Ülfet halaya fatura ettirir. Ülfet tabi ki bunu kullanıp güzel geçen aile yemeğini mahveder. Söylediği ve ima ettiği sözler ile Esma hanım sinir ve çaresizliği aynı anda yaşayıp odasına kapanır.

Fikret İstanbul da olduğunu söyleyip Bursa da sanayi de Adem'le abisinin iş yaptığı adamla konuşmak ister ama adam onunla konuşmaz. Fikret'i orada gören eski şöför üzerinden konu hemen Esma hanımın kulağına gider. Esma hanım yaşadığı hiddet ile oğlunu ön yargı ile suçlarken İpek'e de hışımla söylenir. İpek ve Fikret'in arası da alışveriş olayı yüzünden açılır.

Dilara'yı Osman'ın evine yerleştiren Faruk; karısı için de endişelidir. Süreyya Adem'in kendisi ile ilgili kötü bir niyeti olmadığını anlatmaya çalışsa da Faruk'un aklı karısında kalır. Süreyya bebeğini parkta gezdirirken bir arkadaşı bir ses kaydında keman çalacak birine ihtiyaçları olduğunu söyler. Süreyya bebeği bırakmak için teyzesini arar ama Sanem teyze işi olduğundan açamaz. Süreyya da bebeğiyle pek çok vasıta değiştirip stüdyoya gidip kayda girer

Süreyya'yı arayan ama ulaşamayan Faruk hemen Sanem teyzeyi, Dilara'yı falan arar. Adem'in karısı ve kızını yine alıkoyduğunu düşünür. Adem'i arar ama adam "Burda olabilir de olmayabilir de" gibi cevap verince arabaya atlayıp Bursa otogarına gider. Adem onu kızdıracak şeyler söyleyince iyice çıldırır ve herkesin önünde Adem'e saldırıp döver.

Süreyya bulunduğu yerde çekmeyen telefonuyla konuşmak için ara verdiklerinde Faruk'u arar. Adamın ne yaşadığını bilmediğinden rahat konuşup kaydı bitirmesi gerektiğini söyler. Faruk kızgınlıkla toplantısı olmasına rağmen stüdyoya gelip karısı ve çocuğunu alıp eve bırakır. Faruk toplantıya girip herkesi büyüler. Kimsenin kafasında soru işaretleri kalmaz. Ta ki polisler içeri girip "Faruk Boran; adam öldürmeye teşebbüsle" suçlayana kadar. Herkes şaşkın kalakalır. Adem Faruk'u kendisini dövdüğü ve tehdit ettiği için şikayet etmiş olmalı

Bu arada Garip seneler sonra Ülfet'in butiğine gider. Kadın ümitlenip heyecanlanır ama konuşmanın Esma ile ilgili olduğunu hele de hala görüştüklerini öğrenince siniri daha da artar. Garip üstü kapalı olarak artık geçmişte yaşamaması gerektiğini düşmanlık yapmamasını öğütler. Garip gittikten sonra öğreniriz ki Esma'nın abisi ile sözlendiğini ve yakında evleneceğini söyleyerek geçmişte iki aşığın arasını bozan kişi de Ülfet'miş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder