Can'ın Sanem'i kolundan tutup davetten çıkarmasının ardından herkes şaşkın kalakalır. Müşteri ise bu kabalığı anlayamaz ve işi Aylin'e verme yönünde fikrini değiştirir. İşin gitmek üzere olmasından endişelen Cey Cey; Can ve Sanem'in ilişkileri olduğunu söyler. Ancak bu şekilde müşteri olayı makul karşılar; işi kaptırmaktan kurtulurlar.
Can Sanem'i dağ kulübesine götürür. Kampanya için çektiği fotoğrafları basmak için ve kafa dinlemek için gittiği bir yermiş. Sanem'le çok eğlenirler. Kız içip sızınca sabah orada uyanır. Telefonlarını kapattıkları için kimse onlara ulaşamaz. Leyla ise kardeşini çok merak eder ama anne babasına karşı Ayhanlarda olduğunu söyler.
Can avukatına Çakal İhsan'ı ve bakkalı devralmasını araştırtmıştı. Öğrendiği kadarıyla İhsan'a gider ve adama kabarık dosyasını hatırlatır. Kendisiyle uğraşacağını söyler. İhsan korkup dükkanı geri verir. Dükkanın içindekileri Mevkibe dağıtmış; İhsan ise hiç mal almamıştır. Bu içi bomboş dükkan olayı için Mevkibe Ayhan'dan yardım ister. O da Muzaffer ile kapı kapı dolaşıp veresiye alanları borçlarının bir kısmını kapatmak için ikna eder. Yeni gelen bu parayla mal alabilecekleri için sevinirler. Böylece bakkal kurtulur.
Şirkete gelen Sanem ve Can bu sevgililik olayından haberdar olunca mecburen devam ettirmek zorunda kalırlar. Fakat Sanem ilk defa asistan kızdan Can'ın yurt dışındaki sevgilisi Polen'i duyar. Hayal kırıklığı ile Can'a ters davranır. Nişan yüzüğünü ve didişmelerini gören İtalyan müşteri onların nişanlandığını zanneder. Akşam beraber kutlama yemeği yiyip olmayan aşklarını anlatırlar.
Ertesi gün yine bu müşterinin düzenlediği bir motivasyon kampına gidilecektir. Sevgililer ve eşlerinde gelmesi serbest olan kampa Can'ın sorularından bıkan Sanem; nişanlısını da getireceğini söyler. Nişanlısının adının Osman olduğunu söyler. Ayhan'ın abisi Osman'ı ikna edip Muzaffer'den de yalanla arabasını alıp kampa gelmesini sağlarlar.
Aylin ise hırsından ne yapacağını bilemez ve Can'ın çektiği kampanya fotoğraflarını Emre'den ister. Emre de Sanem'den. Emre kızın getirdiği afişi Aylin'e yollar. Can'ın matbaacı arkadaşının dediğine göre kadın derneği ve reklamcılar derneği Can'a ödül vermeyi planlamaktaymışlar. Billboardlar hazırlanır ve şehrin dört bir yanına asılmaya başlanır.
Kamp başlar. Osman kampa Muzaffer'in arabasıyla gelir. Can ile sohbet ederler. Leyla ve Sanem gerilir. Osman'ı Can'dan uzak tutmaya çalışırlar. Çeşitli oyunlar yarışmalar geçer. Kuyumcu Emre'yi arar ve geçen bölüm Aylin'e söyleyerek yaptığı yüzük gafını anlatır. Emre o andan itibaren Sanem'den yüzüğü Can yokken alıp Aylin'in görmemesini; Sanem ise Can geldiğinde yüzüğü alıp Can'ın görmesini sağlamaya çalışır. Emre buna yalan olarak Aylin'le eskiden nişanlı olduklarını ve ayrılırken bu nişan yüzüğünü kızdan aldığını bu yüzden görmemesi gerektiğini söyler.
Kızlar kamp için evden çıkarken kuaför komşu Sanem'in nişan yüzüğünü ve saklama çabalarını görür. Hemen Muzaffer'in annesine haber verir. Kadın da oğluna Sanem'in nişanlandığını söyler. Bunu duyan Muzaffer hemen Ayhan ile kampa doğru yola çıkar.
Emre'nin kampta kendisiyle ilgilenmemesine kızan Aylin konuşmak için adamın odasına gider. Emre de ona abisinin kampanya resimlerini çektiğini söyler. Kız adamdan habersiz resimleri kendisine atar. Sonrasında kampta Sanem ve Emre'yi baş başa hatta el ele görür. Kıskançlıktan gözü döner ve resimleri birine yollayıp hacker bir arkadaşına bir internet sitesi açmasını; resimleri oraya yüklemesini ve bunu 1 yıl önce yapmış gibi yapmasını söyler. Böylece Can'ı birisinin emeğini çalmakla suçlamış olacak; gerçek ortaya çıkana kadar da işi kapacaktır.
Can Sanem'in gerginliğini fark eder ve kızı kenara çekip eğer yanında olmak istemiyorsa oyunu bozabileceğini söyler. Sanem ise adama "Git derseniz giderim; kal derseniz kalırım" der.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder