Efe okulda yaramazlık yapınca babası Ali Kemal ve annesi Şule birbirleriyle çocuk yüzünden tartışır. Burak isminde kardeşi olduktan sonra annesi onunla ilgilenmediği için kocası Şule'ye psikiyatrise gitmesini önerir. Gerçekten de kadın sürekli Efe ismindeki büyük oğluna kızıp bağırmaktadır. Babaannesi Asiye hanım ve tüm ev halkı çocuğu teselli etmeye çalışır.
Yıllar önce çocuğu olmayan gelinine bir çocuk vermiş kayın validesi Asiye hanım Şule'ye o zamanı ve sırlarını hatırlatması uzun sürmez. Şule yıllar önce kocasına yalan söyleyip bu sahipsiz bebeği almış; çocuğu gibi büyütmüştür.
Hizmetlisi Melek ve Osman çocuğun evlatlık olduğunu bilmekte bu durumdan memnun olmamaktadır. Asiye hanım onları teskin eder ama gece kardeşini susturmaya çalışan Efe'nim ağzına bastırdığına zanneden Şule; çocuğu iter. Çocuğun alnı kanayınca Ali Kemal karısına sert çıkar ve boşanmakla tehdit eder. Asiye de sert çıkar.
Melek ismindeki hizmetli kadın çocuğun annesi Akça'yı arar ve buluşur. Çocuğun yerinin artık iyi olmadığını söyler ama Akça ilgilenmiyor gibi davranır.
Şule psikiyatrise gider ve her şey yolunda gibi davranır. İlacı içip sonra kustuğunu Melek görür. Şule sonra da Efe'yi yanına alır. Kadının halinden şüphelenen Melek; çocuğun pantolonuna gerçek annesinin adresin yazdığı bir kağıt koyar. Şule çocuğu çok kalabalık bir yer olan Sultanahmet'e götürüp bırakır ve kaçar. Evdekilere ve polise kaybettiğini söyler.
Ama Melek Asiye hanıma Şule'nin özellikle kaybettiğini düşündüğünü söyler. Birisi çocuğu bulup Akça'ya verir. O da polisler yardımıyla evine getirir. Evde herkes Efe'yi görünce sevinir. Onların sevincini gören Akça da çocuğu için böyle bir yerde büyüdüğü için sevinir. Arabası bozulunca Ali Kemal kadını evine bırakır. Akça'nın eve gelmesine sebep olduğu için Melek'e kızar ve kovar.
Ali Kemal ertesi gün yeni bir araba ile Efe'yi de yanına alıp Akça'ya gider. Efe yalnızken kadına annesinin onu ittiğini bu yüzden başından yaralandığını söyler. Akça çok sinirlenir ama belli etmez. Ali Kemal çocuğu oraya bırakıp gider. O sırada Akça'nın belalısı Hasan'ın adamları lokantayı basar. Yerini annesi Emine söylemiştir ama kıza inkar eder. Akça istemese de yeni arabaya biner ve kaçma kovalamaca başlar. Polis çevirmesine yakalanırlar. Ali Kemal gelip onları çıkarır.
Asiye hanım sabah Melek ile konuşmaya evine gider. Geçmişini anlatır. Ali isminde sevgilisiyle kaçmış; hamile kalmış; kaçarken sevgilisi ölmüşmüş. Asiye'nin babası kızı doğurunca bebeği yetimhaneye vermiş; adını Hasan koymuşlar. Yıllar sonra kadın oğlunu bulduğunda serserinin bir olduğunu görmüş. Sevdiği kız olan Akça'yı da annesini de karnında çocuk olduğunu bilmesine rağmen dövmüşmüş. Efe'nin öz torunu olduğunu Melek ve kocasına anlatır.
Akça'yı çalıştığı lokantanın sahibi arayıp eşyalarını alması için çağırır. Ancak Hasan ve adamları Salih ismindeki yaşlı adamı döverek zorla kızı aratmışlardır. Akça lokantaya geldiğinde Hasan ve adamlarıyla gelir. Salih amcayla kızı tehdit eder. Akça Hasan'ın elinden kaçar.
Akça arabasını almak için köşke gider. O sırada okuldan gelen ve kardeşinin ağladığını duyan Efe; onu susturmak için balkondan sarkıp çıngırağı almaya çalışırken dengesi bozulur. Balkon korkuluğuna tutunur. Bebeğin ağlama sesini duyan Şule odaya gelir. Efe'yi o halde görür ama kurtarmak için tereddütte kalır. Akça da çocuğun "Anne anne" dediğini duyduğu için oraya gelmiştir. Balkondan sarkan çocuğu görür. O sırada Efe düşer.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder