Vasilyus tam da Ertuğrul'un planladığı gibi Yağız'ın cesedini görüp mektubu okuduğunda Ural'ı suçlar ve onu beceriksizliklerinden bıkkınlığını dile getirir. Ural sıkışık bu anında kaledeki casusun kendisini Alvin diye tanıtan Haçaturyan usta olduğunu söyler. Vasilyus durumu doğrulatmak için eski tekfurun adamlarından birine Haçaturyan'ı gösterir. Adam kimliği doğrular. Vasilyus derhal zindana inip Helena'dan özür diler. Kız gereken şeyleri söyler ama adamı da affettiğini söyler.
Teo obaya getirilmiş Bamsı tarafından dövülmüş ama konuşmamaktadır. Bamsı Helena için endişeli olsa da Ertuğrul onun içine su serper. Dündar ile izdivaç meselesini konuşup üstü kapalı bize danışmadan iş yapmayasın der. Dündar'ın kafası bozukken Günyeli onun ağzından laf almak ister; kendisi yüzünden olduğunu anlayıp soru sorup küskünlük yapar ve Dündar'ın ağzından "Ben seversem cihan üstüme gelse dönmem" lafını alır. Dündar annesine, annesi Halime'ye kızar
İznik'ten haberci Bizans imparatorunun Vasilyus'un kışkırtma içeren anlatımlarını araştırması ve savaş olursa Türkmen obalarının durumunu anlaması için birlik yolladığını söyler. Ertuğrul'dan bu bilgiyi sultana haber vermesini ister. Ertuğrul Dündar ve Doğan alp'i bu iş için Konya'ya yollar. Ancak Dündar Günyeli ile konuşurken ağzından Konya lafını kaçırır. Kız da bunu babası Acar'a söyler. Acar beyde bunu Ural'a haber verdirtir. Ural da Vasilyus'a söyler.
Ural Acar bey'e Teo'yu kurtarması için emir verir. O da bir plan yapar. Tam Teo kaçacakken Aliyar ve Kutluca durdurabilir. Doğan alp hamile karısı ile vedalaşır ama nereye gittiğini söylemez. Yolda Vasilyus, Ural ve adamlar saldırdığında Dündar kızın söylediğini anlar. Doğan epey kişiyi öldürdükten sonra çokça yara alır yine de o halde ata binip obasına döner. Herkes çok üzgün ve kızgındır. Dündar'ı ise bayıltıp götürürler. Kalenin sokaklarında sürüklerken Dündar'ı imparatora savaş hediyesi olarak yollayacağını haykırır.
Kaledeki alp obaya gelip Dündar'ın Nikea yani İznik'e götürüleceğini söyler. Haçaturyan'ın yanına Ural gelir. Ertuğrul ve adamları Aliyar'da dahil o yol üzerinde pusuya yatarlar. Kafesli bir arabanın üzeri örtülüdür. Etrafındaki şövalyeleri öldürdükten sonra kafesin üzerindeki örtü açılır. Yüzü örtülü biri hareketsiz yatmaktadır. Ertuğrul kafese girip yüzünü açtığında Haçaturyan usta'nınölüsü ile karşılaşır. Boynundaki notta "hazır ol Ertuğrul. Savaş daha yeni başladı" yazmaktadır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder