Bu bölüm Ertuğrul bey Çavdar obası beyi Aslıhan'ın üzerindeki Emir Saadettin baskısını yok etmek için bir çare düşünür. O sırada Sadettin Köpek de Aslıhan'ı sıkıştırmaktadır. Kız ne dese dinlemeyen bu adama yüzüğünü çıkarıp geri verir. Aslıhan hatunu evlendirmek. Tabi bunun için yürekten güvenebileceği birine ihtiyacı vardır. Turgut Alp ile konuşup durumu anlatır. Turgut alp ölen eşi Aykız'ı unutmamasına rağmen obaların birliği için bu evliliğe razı olur. Halime Sultan ve Hayme ana tez Çavdar obasına gidip bu izdivacı Aslıhan'a anlatır. Kız da olumlu cevap verir. Hemen o gece gidip kızı isterler ve iki genç sözlenir.
Karacahisar kalesine üst rütbeden bir subay atanır. Selçuklularla sulh anlaşmasını yapmak için görevlidir. Ekatarina da geçen bölüm imparatora yazdığı mektup ile kalede yetkili durumuna getirilmiştir. Ares ismindeki şahısla görüşmeye Ertuğrul ve Sadettin Köpek gider. Sadettin bir miktar altın ve gümüşle yetinecek iken Ertuğrul kabul etmesi imkansız şartlar ileri sürer. Şimdilik zaman kazanmak için kabul ederler.
Sultan'a Eyyubilerin sınırlarına yaklaştığı haberi gelir. Aynı anda Moğollarda doğu sınırında yurdun içlerine saldırılar düzenlemektedirler. Sadettin Köpek yine zekasını konuşturur. Sultan ile başbaşa iken Ertuğrul'a övgüler yağdırarak Moğolları çok iyi tanıdığını da ileri sürerek Moğallarla savaşın başında olması gerektiğini söyler. Bu fikir Sultan'ın da hoşuna gider. Batı sınırı yani o bölgede de kimsenin gözü arkada kalmasın diye Sadettin Köpek kalacakmış. Tabi aslında emirin istediği hem orada tek yetkili olup Aslıhan'ı izdivaca zorlamak hem de Ertuğrul'u oradan göndermektir.
Sultan bu kararını Ertuğrul'a açıkladığında Ertuğrul bu yetki ve savaştan memnun olur ama o bölgenin idaresinin Sadettin'de olduğunu öğrenince endişelenir. Endişelerinde yersiz de değildir. Aslıhan'ın Turgut alp ile sözlendiğini duyunca derhal Karacahisar'da ki eski müttefiki Ekatarina'ya isimsiz mektup yollar ve ertesi gün Ertuğrul'un gideceği yolun güzergahını söyler.
Ekatarina hemen haberi Ares'e söyler. Ertuğrul obasıyla ve otağı ile vedalaşır. Turgut alp de önce sözlüsü Aslıhan ile vedalaşır sonra Çavdarlardan aldığı alplerle yola çıkar. Ertuğrul ile Artuk bey de yola çıkmıştır. Yolda pusuya düşürülüp telef edilmiş gibi görünen bir kafileye rastlarlar. Artuk bey ve İshak yardım için gittiklerinde saldırıya uğrarlar. Pek çok alp şehit olur. Ertuğrul bey de pek çok ok ve kılıç darbesi ile yaralanır. Şahadet getirir ve kendinden geçip yere düşer
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder