Star TV'nin sevilen dizisi İstanbullu Gelin 3. sezonuna 21 Eylül Cuma akşamı başladı.
Boranlar, sezon finalinde batmışlardı, evlerinden işlerinden olmuşlardı, ama bir aradalardı. Yeni sezonun ilk bölümü de Boranların dimdik ayaklarının üzerinde durmaları, hep birlikte çabalamaktan vazgeçmemeleri ile geçti.
Faruk Boran, ailesini tekrar ayağa kaldırabilmek için ümidini yitirmeden uğraşıyor, çaldığı her kapı yüzüne kapanıyor. Parası yok, metrobüs ile yolculuk yapıyor, çok gergin, tedirgin ama umutsuz değil.
Esma Hanım ve gelinleri de çocuklarla birlikte evin kahyası Nurgül'ün yazlık evinde kalıyorlar. Nurgül Gülistan ve kocasını da konakta bırakmış, konağa göz kulak olsunlar diye.Garip Bey ile Esma Hanım'ın ilişkisi güzel güzel devam ediyor.
Adem ise Boranlardan aldığı konakta tek başına mutsuz ve öfkeli yaşıyor. Dilara gitmiş, onu arıyor, bulamıyor. Fikret ise bunalımda, herkesen uzak duruyor. Ademin tuzağına düşüp ailesini böyle bir duruma soktuğu için kendisini affedemiyor, kimsenin yüzüne bakamıyor.
Teyze ile Akif İstanbul'da
Senem'in eski mahallesinde bir eve taşınmışlar. Onlar da Boranlar için üzülürken Akif bir şey öğreniyor. Sorduğu şeyden haber gelince sevinçten havalara uçuyor Akif, hemen haberi vermek için Ayvalık'a gidiyorlar.
Herkesin bir arada olduğu bir anda
Faruk'u çağırıyor ve güzel haberi veriyor Akif. Dededen kalma unutulmuş bir arsa varmış, yeni havalimanına çok yakınmış ve çok değerliymiş. 30 milyon dolar veriyorlarmış, yalnız şöyle bir mesele varmış, bir varis daha varmış, Faruk'ların halası Ülfet Kavaklı. Alacak olan şirket, arsanın hepsini istiyormuş, yani halayı da bulup satışa ikna etmek gerekiyormuş.
Ülfet Kavaklı başarılı bir iş kadını ve Boranlarla görüşmüyor. Esma Hanım durumu öğrenince asla olmaz, diye bağırıyor. "O kadın iblisin suret bulmuş halidir."
Faruk ve Fikret gidip halayla konuştular. Kadın kabul etmedi, "yarısını alacak birini bulun, benim acelem yok" dedi. "Bizim hakkımızı siz satın alın o zaman" dedi. Kabul etmedi kadın. Onların mahvolmasını zevkle izleyecek gibi görünüyor. Bağıra çağıra gitti Fikret, sonra da Faruk çıktı.
Esma Hanım ile hala arasında geçmişten gelen büyük bir kin var. Anladığımız kadarıyla Ülfet zamanında abisiyle Esma'nın evliliğine vesile olmuş, Garip'i o da seviyormuş herhalde.
"Al paylarını bir an önce gitsinler" dedi yardımcısı Güneş. "Hayır" dedi Ülfet, "Esmanın bencilliği olmasaydı, çok farklı bir hayatım olurdu. Ben Esma'dan ötürü yandım, piştim, şimdi olsa olsa sıra onun olur" diye devam etti.
Süreyya, kocasının peşinden gelmiş İstanbul'a, Faruk'un moralini düzeltmek için elinden geleni yaptı, liseli sevgililer gibi İstanbul'u dolaştılar, sarmaş dolaş.
Fikret ise çok kötü oldu yine, Boran köşküne gitti, Ademle yüzleşmek için; bağırdı çağırdı. Adem yaptıklarını hiç kabul etmedi, onları suçlamaya devam etti, "annemin suçu neydi" diye üste çıkmaya çalıştı her zamanki gibi.
Faruk'u çok sevindiren bir olay oldu daha önce ortak çalışma önerisiyle gittiği arkadaşı, kendisinin sağ kolu olması teklifi getirdi.
Banka da erteleme talebini reddeince iyice çaresiz kaldılar. Esma Hanım hiç kimseye söylemeden kalktı İstanbul'a gitti. Benim yüzümden çocuklarımı cezalandırma dedi Ülfet'e. "Bütün yaptıklarına rağmen küsüp giden sendin" dedi. Uzlaşmak için ne istediğini sordu. Yeğenlerimi tanımak istiyorum dedi, gelip onun apartmanında alt katta oturmalarını istedi, sonra da satış işine bakarız dedi. Esma Hanım teklifi kabul etti ve çocuklarını İstanbul'a çağırdı.
Ülfet ise Boranların ayakalrının altında olduğunu ama henüz ezilmeye başlamadıklarını düşünüyor. Adem ile de işbirliği içinde olduklarını öğrenmek bizi hiç şaşırtmadı.
Ve
İstanbullu Gelin yeni sezonun ilk bölümü olan 54. bölüm burada bitti...
